Merhabalar değerli okurlar öncelikle gelen olumlu geri dönüşleriniz için her yazımda olduğu gibi yine şükranlarımı sunarım. Kısa bir dinlenmenin ardından yeniden birlikteyiz, daha önceki yazılarımızda izinsiz ses kaydını değerlendirmiştik, bugün ki yazımızda “Ses kayıtlarının mahkeme önünde delil niteliği olarak nasıl kullanılabileceğini ve buna bağlı olarak gelişen tüm süreci “ hukuki olarak kişisel görüşlerimiz çerçevesinde değerlendireceğiz. Hukuk sistemimizde en önemli olgulardan biri öne sürülen bir durumu ispat etmektir. Kişi yargı makamları önünde dile getirdiği iddiayı ispat etmekle yükümlüdür. Tüm bunlar çerçevesinde telefon, video, kamera, ses kayıt cihazı vs. cihazlardan alınan ses kaydının yargı makamları önünde delil olup olmayacağı hususunu değerlendirelim. Ani gelişen bir olayda kişi tehdit edilmişse, bir şey yapmaya zorlanmışsa, hakarete, şantaja uğramışsa, ortada haksız bir fiil mevcutsa vs. birçok durumda Yargıtay ve Yerel mahkeme kararlarında gördüğümüz üzere yargı makamınca sunulan ses kaydı “hukuka uygun delil” olarak kabul edilmektedir. 

Kişi kendisine gerçekleştirilen haksız durumda ani olarak o anın etkisiyle kaydı yapmışsa ve ispat kapsamında başkaca net bir delil yoksa mahkemece bu durumda sunulan ses kaydı hukuka uygun delil kapsamındadır. Bu konuda Yargıtay kararlarına baktığımızda da Yargıtay içtihatlarına göre istisnai durumlarda habersizce alınan ses veya görüntü kaydı hukuka uygun bir delil olarak kabul edilmektedir. Emsal olarak T.C. YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ E. 2017/6841 K. 2017/15004 T. 18.12.2017 kendisine hakaret ve tehdit ettiğine ilişkin başka türlü delil elde etme imkânı bulunmayan kişinin, hakaret edenle arasında geçen telefon görüşmesini kayda alarak elde ettiği delili hukuka uygun saydı. Başkaca bir YCGK 2013/248 K. 21.05.2013 tarihli kararında ise  “Katılanın sanıklar ile aynı ortamda ve telefonda yaptığı görüşmeleri cep telefonuna kayıt etmek suretiyle elde ettiği kayıtların, 5271 sayılı kanunun 135. maddesi kapsamında değerlendirmesi, bu bağlamda hâkim kararı olmadığından bahisle hukuka aykırı kabul edilmesi olanaklı olmayıp, rüşvet istenmek suretiyle sanıklar tarafından kendisine karşı işlendiğini iddia ettiği suçla ilgili olarak, bir daha elde edilme olanağı bulanmayan kanıtların yetkili makamlara sunulmak amacıyla toplandığının, dolayısıyla hukuka uygun olduğunun kabulü gerekmektedir”
Görüldüğü üzere bazı durumlarda ses kayıtları hukuka uygun delil kapsamında kabul edilmektedir. Bu yazımızda Ses kayıtlarının hangi durumlarda delil olabileceği hususunu ve söz konusu durumlara bağlı olarak tüm hukuki süreci kişisel görüşlerimiz eşliğinde değerlendirdik. Herkese sağlıklı günler dilerim.  Adalet; onurlu yaşamak, başkasına zarar vermemek, herkese kendisine ait olanı vermektir. (Ulpianus)

                                                                                                                                                                                                   Av. Ali Birdal KAHRAMAN

En Çok Okunanlar