Merhabalar değerli okurlar bilindiği üzere Korona virüs (COVID-19) salgın hastalığı Ülkemizi ve Dünyayı etkisi altına almıştır Tüm bu etki kapsamında alınan önlemlerin dışında Bizler bu konuda uzman olan Doktorların, Sağlık Bilimcilerinin tavsiyelerini dinleyip üstümüze düşeni yapmak zorundayız peki üstüne düşeni yapmayanlar veya yapmak istemeyenler açısından durum nedir? Bu sürece uymayanların Türk Ceza Hukuku kapsamında sorumlulukları nelerdir?  Bu konuları ele alıp yazımızda kişisel görüşlerimizle birlikte bunlara değineceğiz

Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi “olarak ilan edilmiş ve kısa sürede dünya üzerinde geniş bir etki gösteren Korona virüs (COVID-19) salgın hastalığı toplumca ciddiye alınmalıdır Tüm Devletler bu salgınla baş etmeye çalışırken bireysel anlamda, Dikkatsiz, Özensiz, Kötü niyetli davranış sergileyenler vs. olabilir; ilk olarak Türk Ceza Kanunu bize ne söylemekte bir bakalım.

Ülkemiz de geçtiğimiz günlerde hafta sonuna denk gelen iki günlük sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir bu yasak sürecinde görmüş olduk ki uzmanların, yetkililerin tüm uyarılarına rağmen insanlarımız ekstra bir önem göstermeden günlük hayatına devam etmekte, alış-veriş kuyruklarında “sosyal mesafe” kuralını önemsememekte, maske takımı konusunda bile halen sıkıntı yaşamaktadır peki bunun sorumluluğu nedir kime aittir? 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 195. Maddesinde "Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." Hükmü mevcuttur. Buradan çıkardığımız Karantina sürecine zorunlu uyulması gerekir çünkü Kanun Koyucunun buradaki temel ölçütü insanların Yaşam Hakkıdır ve bir kişinin bu hakkı ihlal etmesi söz konusu ise kanun önünde cezalandırılır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Tedavisi olmayan ve ölümcül nitelikte kabul edilen COVID-19 hastalığını taşıyan kişilerin bilerek ve isteyerek virüsü bulaştırdığı kişilerin buna bağlı olarak ölmesi veya fiziksel olarak etkilenmesi halinde TCK madde 86/1 uyarınca kasten yaralama veya TCK madde 81 uyarınca kasten öldürme suçları dolayısıyla sorumluluğu olabilir önemli olan aradaki illiyet bağının net olarak saptanması belirlenmesidir. Net olarak illiyet bağının yani neden ve sonuç arasındaki ilişkinin tespitinden sonra Bulaştıranın amacı doğrultusunda Ceza yargılaması sürecine gidilir ve Kişi kasten öldürme veya kasten yaralama suçlarından yargılanabilir Covid 19 salgın hastalığını yayma suçuna örnek olarak medyaya yansımış olan okuduğumuz birçok karar olmakla beraber örnek bir durumda Antalya’da yaşanmıştır. Antalya’da yaşayan ve Birlikte yaşadığı sevgilisine bilmesine rağmen HIV virüsünü bulaştıran sanık hakkında kanun koyucu 4 yıl 2 ay ceza hükmü öngörmüştür sanık hasta olduğunu bilmesine rağmen bulaştırmıştır bu da salgın hastalık açısından kanunun bakışını bize göstermekle beraber birçok salgın hastalık yaymak ile ilgili davalara aynı şekilde emsal teşkil etmektedir

Bu süreçte Salgın Hastalığı yayma suçundan kişiye uygun cezalandırmanın yapılabilmesi için kesin olarak illiye bağının varlığı tespit edilmelidir ayrıca bulaştıran kişinin olayı bilip bilmemesine göre de değerlendirilmesi cezalandırma açısından en doğru yaklaşımdır. Kötülüğü adaletle, iyiliği de iyilikle karşıla. (Lao-Tse)

Av. Ali Birdal KAHRAMAN

En Çok Okunanlar